Her Mevsim Ferahlatıcı ve İyileştirici Tasarım; Biyofilik!
Her Mevsim Ferahlatıcı ve İyileştirici Tasarım; Biyofilik!
Şehir hayatının getirdiği kalabalık yaşam, birbirine yakın yaşam alanları, insanın ferah nefes almasını engelliyor ve kendine zaman ayırmadığını bile fark etmeden günlük yaşamın koşuşturmacası içerisinde kalıyor. İnsanın kendine kaliteli zaman ayırmasını sağlayan Biyofilik Tasarım, kentleşmenin getirdiği zorluklarla da olumlu yönden etkiliyor.

Doğada olmak tüm insanların bazen fark ettikleri bazen de farkında olmadan sadece hissettikleri huzuru sağlar. Fakat iş yaşamının koşuşturmacası, günlük yaşamın getirileri insanları bir döngü içerisinde bırakıyor ve doğa ile geçirilen zaman en minimalize iniyor. Bu da insanda zaman geçtikçe strese yol açıyor. Çünkü insanoğlu genlerinden gelen yaşam ve doğa sevgisiyle doğar. Gün geçtikçe artan doğaya karşı duyulan özlem kişiyi depresyona götürecek düzeye bile getirebilir. Doğada fazla kalan çocukların bilimsel verilere göre yaratıcılıkları daha geniş ve ruhsal durumları, kapalı alanda büyüyen çocuklara göre yüzde 55 daha az sorunludur.

Uzun süre kapalı alanda, LED, bilgisayar, telefon, televizyon gibi doğal olmayan ışığa maruz kalmak kişiyi yalnızlaştırarak karamsarlığa yol açar. Biyofilik Tasarıma göre yaşam alanlarının aydınlatılması çok önemlidir. Doğal ışıktan oldukça faydalanılması gerektiğini söyleyen bu tarz, mümkün oldukça ışığın yaşam alanlarının içerisine girmesini ve aydınlatmaları da güneş ışığına yakın ton olması gerektiğini savunur. 

Doğal malzemelerle doğa manzaraları sunan Biyofilik, modern yapılı ofis ya da evleri değişik bitkilerle süsler. ‘Yeşil duvar’ tasarımı ile sarmaşık kaplı duvarların insan yaşamına huzur ve mutluluk getireceğini savunan bu doğal tarz ile uyumu yakalamak için doğal şıklık sunan High Gloss Ahşap Serisi’nden Milano Ceviz ya da Alman Meşe paneller tercih edilebilir. Hastanelerde hastalara yüksek oranda moral veren bitkilerin yükseldiği zen bahçeleri dekore edilebilir. Stresi azaltmak ve yaratıcılığı artırmak için ofis ortamlarında özellikle ortak alanlarda onlarca çeşit bitki köşeleri oluşturabilir. Böylece doğa ile iç içe olmak çalışanlar için motive edici olmuş, çalışma hevesi ciddi oranda artmıştır. Sürdürülebilirliğe de vurgu yapmasıyla dikkat çeken geleceğin en iddialı tasarımlarından olmaya aday Biyofili felsefesini ilk olarak 1980’li yılların başında Edward O. Wilson dile getirmiş ve insanların doğa ile bütün olduğunu vurgulayarak bu sevgiden ayrı kalamayacakları için yaşam alanlarını tasarlarken doğal dünyaya daha yakın olması gerektiğini ortaya koymuştur.